İnternet Ortamında Fikri Mülkiyet İhlalleri

 

Giriş

Küreselleşen dünyada özellikle 19. yy’dan sonra bireyler, çabalarıyla ortaya çıkardıkları eserlerini koruma ihtiyacı duymuştur. Fikri mülkiyet hakları ABD ve Çin gibi ticaretin yoğun odluğu yerlerde oldukça önemlidir. AB’de bu konuda önemli çalışmalar yapmaktadır. Türkiye’de AB’ye uyumlaşma süreci kapsamında fikri mülkiyet hakları alanında çalışmalar yapmaktadır. Günlük yaşantımızda her alanda hayatımıza kolaylıklar getiren internet fikri mülkiyet alanında çözülmesi zor problemlere neden olmaktadır. Fikri haklar konusunda ortaya çıkan eserler teknolojik gelişmelere uyum sağlayarak kopyalama ve yayınlama özellikleri değişmiştir ve bu durumda hak sahiplerinin haklarının internet üzerinden ihlal edilmesine sebep olmuştur (İzmirli, 2012).

Fikri mülkiyet eserlerinin paylaşımının internet üzerinden yapılması günümüzde internet ortamında fikri mülkiyet haklarının ne şekilde korunacağı sorununu gündeme getirmiştir. Yeni medya yapısı üzerinden fikri hakların hak mı haksızlık mı olduğu hakkında doktrinde tartışmalar vardır. İnternet üzerinde en önemli etik sorunlardan birisi, izin almaksızın eserin yayılmasıdır.  İnternet ortamında eserin kopyalanması ve dağıtılması çok hızlıdır ve kısa sürede çok sayıda kullanıcı tarafından kopyalanabilir. Bu durumda eser sahipleri için fikri mülkiyet haklarının ihlaline neden olmaktadır. İnternet bilginin modem ya da kablo aracılığıyla kişisel bir bilgisayar erişimine sahip herhangi biri tarafından yayımlanabildiği bir sistemdir. Bu tarz karmaşık bir sistemde fikri mülkiyet hakların korunmasına yönelik bağlayıcı normlar konulabilir mi ya da uygulanabilir mi bu konu tartışmalıdır. Her durumda eser sahiplerinin haklarının maddi ve manevi olarak korunması gerekmektedir. İnternet ve sosyal medyanın yaygınlaşması ile birlikte telif hakları ihlalleri de artmıştır. Konu ile ilgili 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun kaynak niteliğindedir (Medin, 2017).

 

 

 

 

 

 

  1. Fikri Hak Sahipliği ve Bundan Doğan Haklar

 1.1. Temel Kavramlar

İnternet, teknik anlamda, birçok bilgisayarın birbirine bağlı olduğu ve dünya çapında yaygın sürekli büyüyen bir iletişim ağıdır. İnternet, merkezi olmayan bir ağ üzerinden iletişimin sağlanmasıdır. Bilgi transferinin sağlanması amacıyla kara yoluna benzeyen bir iletişim ağı şeklinde kurulmuştur. Bağlantı hatlarından birinin zarar görmesi durumunda dahi iletişim kesintiye uğramaz ve bilgi bir başka hattan bilgisayara aktarılır (Bozca, 2014).

Fikri mülkiyet, bir gerçek ya da tüzel kişiye ait fikir ürünüdür, eser sahibi kişiler ya da kuruluşlar eserlerini serbestçe paylaşmayı ya da kullanımlarını belirli şekilde kontrol etmeyi tercih edebilir (Bozca, 2014). Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na göre, eser, “Sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsulleridir.

 1.2. Eserin Fikri Hukukta Korunması

Eser, onu yapanın özelliklerini barındıran ve onun fikri çalışması olan üründür. Fikri mülkiyet hukukunda bir eserin korunması için onun eser niteliğine sahip olması gerekir. Fikri ürünlerin eser kabul edilmeleri için maddi ve şekli şartları barındırması gerekir. Maddi şart, sahibinin özelliklerini taşıması ve onu yansıtmasıdır. Ayrıca eserin fiziki özellik olarak somutlaşması gerekir. Şekli şart ise, gerekli değildir.  Yani eserim korunması için herhangi bir yere tescil edilmesine gerek yoktur (Bozca, 2014).

1.3. Eser Sahipliğinden Doğan Haklar

Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda esre sahipliğinden doğan haklar sayılmıştır. Eserlerin üzerinde sahiplerinin mali ve manevi hakları vardır. Kanuna göre, eser sahibinin hak ve yetkilerin eserin parçalarını ve tümünü kapsar. Eser üzerindeki manevi haklar, umuma arz edilip edilmemesine karar verme hakkı, eserin adının belirtilmesine karar verme yetkisi, eserde değişiklik yapılmasını men etme yetkisi, eser sahibinin zilyet ve malike karşı haklarıdır. Bu hakları kullanma yetkisi eser sahibine aittir. Eser üzerindeki mali haklar için, henüz topluma sunulmamış bir eserden her ne tarzda olursa olsun faydalanma hakkı eser sahibine aittir. Alenileşmiş bir eserden eser sahibine münhasıran tanınan faydalanma hakkı, kanunun belirlediği ölçüdedir. Kanun bu hakları sınırlı sayıda saymıştır. Mali haklardan birinin kullanılması diğerinin kullanılması için engel oluşturmayacaktır. Mali haklar, eseri işleme hakkı, eseri çoğaltma hakkı, eseri yayma hakkı, temsil hakkı ve işaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim hakkıdır (Bozca, 2014).

  1. İnternette Gerçekleşen Fikri Hak İhlalleri

İnternetin sosyal ve iş hayatımızda hızla yaygınlaşmasından dolayı fikri hak ihlalleri de internet üzerinden işlenmeye başlamıştır. Çalışmanın bu bölümünde fikri hak ihlal şekilleri incelenecektir. Ardından internet üzerinde müzik değilim programları ve bunun ortaya çıkardığı problemler üzerinde durulacaktır.

2.1. Fikri Hak İhlal Şekilleri

Fikri eserlerin dijital ortama aktarılması ile birlikte internet ortamına sunulan eser üzerindeki fikri mülkiyet ihlalleri artmıştır. İnternette gerçekleşen fikri hak ihlalleri çok çeşitlidir. Bir eserin internet ortamına sunulması ile birlikte karşılaşılabilecek sorunlar, lisanssız olarak satılması, hak sahibinin izni olmadan eserin değiştirilmesi, eser sahibinin adının belirtilmemiş olması gibi olabilir. İnternet ortamında sınırların olmaması ve özgür kullanım ortamının olması nedeniyle fikri mülkiyet ihlallerinin tespiti ve sorumlusunun belirlenmesi oldukça güçtür. Toplumda bireyler fikri mülkiyet konusu hususunda bilinçleri azdır. İnternetteki verilerin izinsiz kullanılması, kopyalanması veya paylaştırılması bir ihlal gibi algılanmamaktadır. İnternette bu ihlalleri yapanların çoğunluğu bu davranışlarının müzik marketten CD çalmakla eşdeğer olduğunu gözden kaçırmaktadır. Teknolojinin gelişmesi ile birlikte hak ihlallerinin çeşitliliği de artmaktadır (Medin, 2017).

2.1.1. Link Atmak Suretiyle Yapılan Fikri Mülkiyet İhlalleri

Sık görülen ihlal çeşitlerinden birisi, link atmak suretiyle yapılan fikri mülkiyet ihlalidir. Link, bir bilgisayar programı ile gerçekleştirilen bir web sayfasından diğerine geçişi sağlayan faaliyettir. Link atma sayesinde istenilen siteye kolayca ulaşılabilir. Link atma çeşitlerinden basit link atma, kaynak metinde kullanıcı tarafından görülen ayrıca da tıklanmasıyla aktif olan başka bir muhtevaya kurulan bağlantıdır. Link verme bir bakıma çoğaltmadır. Eser sahibinin izni alınmadan eserin sanal ortama verilmesi fikri mülkiyet hakkının ihlalidir. Eser sahibinin mali haklarından biri olan yayma hakkı gereği eseri internete koyabilir ve link atma da fikri mülkiyet ihlaline sebebiyet vermez. Çünkü link adresi verme bir site üzerinde işlem anlamında bir değişiklik yapmaz. Ancak eser sahibine basit link atma suretiyle maddi bir zarar verilmese de manevi bir zarara sebep olabilir mi doktrinde tartışılmıştır. Buna göre, manevi hak ile korunmak istenen eser sahibi kişinin esere özgülediği fikridir. Kanunun manevi haklar içerisinde belirtmiş olduğu eser sahibinin eserde adının belirtilmesini talep hakkı basit link atma ile ihlal edilmiş olmaz çünkü basit link atılan kişi linke tıkladığında ana sayfaya direk ulaşır ve eserin kime ait olduğunu oradan görebilir. Link atma çeşitlerinden bir diğeri de derin (dâhili) link atmadır. Buna göre, bir siteden başka bir siteye link atılırken, linki verilen sitenin ana sayfası geçilerek direk iç sayfaya girilmektedir. Bu durumda HTML ve Java programlama dili kullanılmaktadır. Derin link atma suretiyle fikri hak ihlalinin olması hakkında ilk hukuki uyuşmazlık 1996 yılında İskoç adalarında gerçekleşmiştir. Bu uyuşmazlıkta gazetenin internet sitesindeki bazı haberlere kullanıcıların direk linke tıklayarak ulaşması ve gazete bundan zarar görmesi ile ilgilidir. Sonuçta mahkeme, derin link atıldığı zaman ana sayfanın atlandığına ve verilen reklamların kullanıcılara ulaşmadığına bu nedenle de bu fiilin fikri hak ihlali olduğuna karar vermiştir. Bu karar ve devam eden kararlardan anlaşıldığı üzere derin linkler fikri hak ihlaline sebebiyet vermektedir (Bozca, 2014).

2.1.2. Çerçeve İçine Almak Suretiyle Yapılan Fikri Mülkiyet İhlalleri

Çerçeve içine alma demek, web sitelerini çerçevelere ayırmaktır. Yani, birden fazla doküman yan yana çağrılmaktadır. Bu şekilde başkasına ait içerik çerçeve içerisinde gösterilse bile diğer kişinin URL’si değil yalnızca bağlantı kuran sirenin sitenin URL’si gözükmektedir. Aslında çerçeve içine alma derin link atmanın bir çeşididir. ABD’de ortaya çıkan bir uyuşmazlıkta Total News adlı on-line haber sağlayıcısı, aralarında davacı, Washington Post ile CNN ve TIME‟ın bulunduğu medya kuruluşlarına ait web sayfalarının adlarını kendi web sayfasına link olarak koymuştur. Mahkemenin verdiği karara göre, Total News’in başka kişilere ait haberleri çerçeve içinde kullanıcılara sunması haksız rekabet teşkil ettiği kararına varılmıştır (Kilmer, 2002).

2.1.3. Online Çoğaltma Yapma Suretiyle Yapılan Fikri Mülkiyet İhlalleri

Kişiler yerel bilgisayarları ile bir web sayfasına girdiklerinde tarayıcıları o web sayfasını kopyalamaktadır. Bu geçici kopyalama durumunun bilgisayarın ana belleğine kaydedilmemiş olması halinde hak ihlaline neden olup olmayacağı doktrinde tartışılmıştır. Ancak işin özütüne bakıldığında her erişilen eser için eser sahiplerinin çoğaltma haklarının ihlal edildiğini kabul eden bir hukuk sistemi yoktur. Çünkü bu durum çok katı olacaktır. Bu bağlamda internet ortamında site sahiplerinin haklarını koruyan clickwrap licence sistemi geliştirilmiştir. Clickwrap licence sistemi yaygın olarak uygulanmaktadır ve bu sistemle birlikte site sahiplerine site üzerinde güçlü bir kontrol imkânı verilmektedir (Kocabey, 2004).

2.1.4.İnternet Arama Motorlarının Kullanılması Suretiyle Yapılan Fikri Mülkiyet İhlalleri

İnternet kullanımları ile birlikte arama motorlarının kullanımı başlamıştır. Arama motorları ile kullanıcılar istedikleri verilere kolayca ulaşabilmektedir. Arama motorları site sahiplerine önemli şekilde hizmet etmektedir ve onlara erişimi kolaylaştırmaktadır. Arama motorlarına karşı çıkan ilk uyuşmazlık Kelly v. Arriba Soft Corp davasıdır. Buna göre, Arriba arama motorunda davacı kişiye ait resimler normalden farklı kullanılmıştır. Bu durum karşısında mahkeme davacının bu isteğini fikri mülkiyet hak ihlali olarak görmemiş ve reddetmiştir (Yavan, 2017).

Sonuç

Klasik anlamda fikri mülkiyet hakları için geleneksel bir koruma metodu uygulanmakta iken internetin kullanımının hızla yaygınlaşması neticesinde klasik koruma teknikleri yetersiz kalmıştır. İnternet ile birlikte ağa verilen bilgi hızla dünyaya yayılmaktadır. Bu da fikri mülkiyet hakları daha etkin korumayı gerektirmiştir. Kitap, film, plak, cd gibi taşınabilen ve saklanabilen fikri eserler günümüzde internet üzerinden ve saklanmaya ve iletilmeye başlamıştır. İnternet üzerinden bu eserler kolaylıkla iletilebilmektedir. İnternet durumu gereği sahibinin belli olmadığı bir alandır. Bu nedenle de bu özgür alanın denetlenmesi oldukça zordur.