Ticaret Şirketlerinin Bölünmesi
Bilgilendirme Notumuz’da, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (‘’Kanun’’) 159 ile 179’uncu maddelerinde düzenlenen ticaret şirketlerinin bölünmesi hususu incelenecektir.
- BÖLÜNME NEDİR?
Bir sermaye şirketi veya bir kooperatifin mal varlığının bir kısmını veya tamamını mevcut veya yeni kurulacak bir veya birden fazla sermaye şirketine veya kooperatife, kendisine veya ortaklarına iştirak hissesi verilmesi karşılığında devretmesi bölünme işlemi olarak tanımlanmaktadır. Sermaye şirketleri ve kooperatifler sermaye şirketlerine ve kooperatiflere bölünebilirler (Kanun md. 160). Bölünme hakkı yalnızca sermaye şirketleri ve kooperatiflere tanınmış, şahıs şirketlerine tanınmamıştır. Sermaye şirketleri ile kooperatifler kendi türü içinde bölünebileceği gibi bir sermaye şirketi bir kooperatife veya tersi şekilde bir kooperatif sermaye şirketine bölünebilmektedir. Diğer bir deyişle, bir anonim şirket anonim şirkete ya da limited şirkete veya kooperatif şirkete bölünebileceği gibi, limited şirket anonim şirkete ya da limited şirkete veya kooperatif şirkete bölünebilir. Aynı şekilde bir kooperatif şirket de anonim veya limited şirkete ya da kooperatif şirkete bölünebilecektir.
- BÖLÜNME TÜRLERİ
Bölünme; malvarlıklarına göre bölünme ve sermaye paylarına göre bölünme olarak iki başlık altında incelenebilir.
- MALVARLIKLARINA GÖRE BÖLÜNME
- Tam Bölünme
Tam bölünmede, şirketin tüm malvarlığı bölümlere ayrılır ve diğer şirketlere devrolunur. Bölünen şirketin ortakları, devralan şirketlerin paylarını ve haklarını iktisap ederler.
Tam bölünme, bir şirketin tüm malvarlığının bölümlere ayrılarak mevcut veya yeni kurulacak en az iki şirkete devrolunmasıdır. Bölünen şirketin ortaklarına devralan şirketlerin payları verilir. (Kanun md. 159.1.a). Bu bölünmede devredilen malvarlığı bölümü, kısmi külli halefiyete dayalı olarak devralan şirkete geçer, bu nedenle ayni sermaye konulması ve sermaye azaltılması gerekmemektedir. Devralan şirketin payları, bölünen şirketin ortakları tarafından elde edilir.
Tam bölünüp devrolunan şirket sona erer ve unvanı ticaret sicilinden silinir.
- Kısmi Bölünme
Kısmi bölünme, külli halefiyete dayalı olarak veya yavru şirket kurma yoluyla iki şekilde gerçekleştirilebilir.
Kısmi halefiyete dayalı kısmi bölünmede, devralan şirkete tahsis edilen malvarlığı bölümü devralan şirkete geçmektedir. Bölünen şirketin ortakları devredilen malvarlığı bölümü karşılığında devralan şirketlerin paylarını iktisap ederler; böylece hem bölünen şirketin hem de devralan şirket veya şirketlerin ortağı olurlar (Kanun Md. 159.1.b).
Yavru şirket kurma yoluyla kısmi bölünmede, bölünen şirket devredilen malvarlığı bölümleri karşılığında devralan şirket veya şirketlerin ortaklık paylarını elde ederek yavru şirketini oluşturur. (Kanun Md. 159.1.b)
Bölünen şirket, devralan şirketin ortağı haline gelir. Yavru şirket kurma yoluyla kısmi bölünmede devralan şirket veya şirketlerin paylarının kısmen bölünen şirketin ortakları tarafından iktisap edilmesi mümkündür.
- SERMAYE PAYLARINA GÖRE BÖLÜNME
Bölünme, sermaye paylarının bölen şirkette aynen muhafaza edilip edilmemesine göre simetrik bölünme ve asimetrik bölünme olarak ikiye ayrılır.
- Simetrik Bölünme
Bölünen şirketin ortaklarına devralan şirketlerde, bölünen şirkete mevcut payları oranında şirket payları tahsis edilmesine korunmuş oranlar ile (simetrik) bölünme denir. Oran korunduğu, simetrik bölünmede, bölünen şirketin ortakları devralan şirketlerde tahsis edilen payları bölünen şirkette sahip oldukları mevcut payları oranında edinirler. Bu çeşit bölünme hem yeni kuruluş şeklinde hem de devralma şeklinde gerçekleştirilen bölünmeler için kısmi ve tam bölünmelerde geçerlidir.
- Asimetrik Bölünme
Bölünen şirketin ortaklarına devralan şirketlerde, bölünen şirkette mevcut payları oranlarından farklı oranlarda şirket payları tahsis edilmesine “Oranların Korunmadığı’’ (asimetrik) bölünme denir. Bu çeşit bölünme, tam ve kısmi bölünmelerde, yeni kuruluş ve devralma yoluyla gerçekleştirilen bölünmelerde geçerlidir. Asimetrik bölünmede, devralan şirketlerde tahsis edilen paylar, bölünen şirketin ortaklarına bölünen şirketteki pay oranlarından farklı oranlarda paylaşılmaktadır. Devralan şirketlerden bölünen şirkette mevcut sermaye payı oranından daha fazla pay alan ortağın, bölünen şirketteki sermaye payı oranının azalması gerekir. Bu durumda, diğer ortakların ise bölünen şirketteki pay oranları artacaktır.
- ŞİRKET PAYLARININ VE HAKLARININ KORUNMASI
Kanun’un 161’inci maddesinde;
‘’Tam ve kısmi bölünmede şirket payları ve hakları 140’ıncı madde uyarınca korunur. Devreden şirketin ortaklarına; a) Bölünmeye katılan tüm şirketlerde, mevcut payları oranında şirket payları veya b) Bölünmeye katılan bazı veya tüm şirketlerde, mevcut paylarının oranına göre değişik oranda şirket payları, tahsis edilebilir. (a) bendindeki bölünme “oranların korunduğu”, (b) bendindeki bölünme ise “oranların korunmadığı bölünme”dir.’’ şeklinde ifade edilmiştir.
Kanun’un 140’ıncı maddesinde ise; devrolunan şirketin ortaklarının, mevcut ortaklık paylarını ve haklarını karşılayacak değerde, devralan şirketin payları ve hakları üzerinde istemde bulunma hakları olduğu, bu istem hakkının, birleşmeye katılan şirketlerin malvarlıklarının değeri, oy haklarının dağılımı ve önem taşıyan diğer hususlar dikkate alınarak hesaplanacağı ifade edilmiştir.
Ortaklık paylarının değişim oranları belirlenirken, devrolunan şirketin ortaklarına tahsis olunan ortaklık paylarının gerçek değerlerinin onda birini aşmaması şartıyla, bir denkleştirme ödenmesi öngörülebilir. Devrolunan şirketin oydan yoksun paylarına sahip ortaklarına aynı değerde, oydan yoksun veya oy hakkını haiz paylar verilir.
Devrolunan şirkette mevcut bulunan paylara bağlı imtiyaz hakları karşılığında, devralan şirkette eş değerde haklar veya uygun bir karşılık verilir.
Devralan şirket, devrolunan şirketin intifa senedi sahiplerine, eş değerli haklar tanımak veya intifa senetlerini, birleşme sözleşmesinin yapıldığı tarihteki gerçek değeriyle satın almak zorundadır.
Bu hüküm uyarınca şirket paylarının devamlılığı ilkesi gözetilmektedir. Bölünen şirket ortaklarının, bölünmeden sonra ortaya çıkan şirket yapısı içinde de, mevcut pay sahipliği haklarının karşılanması gerekir. Bu çerçevede, bölünen şirketlerin malvarlıksal değeri ve oy haklarının dağılımı gibi önemli hususlar dikkate alınmalıdır.
- BÖLÜNMENİN UYGULANMASINA İLİŞKİN HÜKÜMLER
- Sermayenin Azaltılması
Kanun’un 162’nci maddesinde; ‘’Bölünme sebebiyle devreden şirketin sermayesinin azaltılması hâlinde 473, 474 ve 592 nci maddeler ile kooperatiflerde Kooperatifler Kanununun 98 inci maddesine dayanılarak bu Kanunun 473 ve 474 üncü maddeleri uygulanmaz.’’ şeklinde ifade edilmiştir. Kanun’un 473 ve 474’üncü maddelerinde esas sermaye azaltılmasında karar nisapları ve alacaklılara çağrı koşulları incelenmiştir.
Bölünmenin uygulanması esnasında sermayenin azaltılması, Kanun’un 162’nci maddesinde düzenlenmektedir. Bölünen şirketin malvarlığı unsurlarından bir kısmının şirket bünyesinden çıkarılması nedeniyle sermayesinde bir azalma meydana gelebilmektedir.
Sermayenin azaltılması, kısmi bölünmede devreden şirkette bölünen malvarlığının neden olacağı sermaye kaybının önüne geçilmesi için ve sermayenin yeni duruma uygunluğunun sağlanması için gerekli olabilir. Hangi koşullarda sermayenin azaltılabileceği ve oranı hakkında, Kanun’da açık bir düzenleme yer almamaktadır. Sermayenin azaltılmasının gerekip gerekmediği, şirketin yönetim organı tarafından belirlenir. 162’nci maddede yer alan sermaye azaltımına ilişkin “Kanun’un 473 ve 474’üncü maddeleri uygulanmaz.” düzenlemesi ile sermaye azaltılması işlemleri arasında yer alan yönetim kurulu raporu hazırlanması ve alacaklılara çağrı işlemleri yapılmadan sermaye azaltılmasına izin verilerek bölünme işleminin daha hızlı ve kolay bir hale getirilmesi amaçlanmıştır.
- Sermaye Artırımı
Devralan şirket sermayesini, devreden şirketin ortaklarının haklarını koruyacak miktarda artırmaktadır. Bölünmede, ayni sermaye konulmasına ilişkin hükümler uygulanmaz. Bölünme sebebiyle, kayıtlı sermaye sisteminde müsait olmasa bile, tavan değiştirilmeden sermaye artırılabilmektedir.
Bölünme işlemi neticesinde bölünen şirketin bünyesinden çıkarılan malvarlığı unsurunun devralan şirketin bünyesine geçişi nedeniyle, devralan şirketin malvarlığında bir artış meydana gelecektir. Bu sebeple gerçekleştirilecek sermaye artışı Kanun’un 163’üncü maddesinde düzenlenmektedir. Bu madde uyarınca devralan şirket, sermayesini bölünen şirketin pay sahiplerinin haklarını koruyacak ölçüde artırır. Sermaye artırımı kararının, esas sözleşme değişikliklerine ilişkin usule göre alınması gerekir.
Bu aşamada dikkat edilmesi gereken en önemli husus TTK m. 163/2’de yer alan “Bölünmede ayni sermaye konulmasına ilişkin hükümler uygulanmaz” düzenlemesidir. Böylece bölünme yoluyla yeniden yapılandırmaya gitmek isteyen şirket için yine bir kolaylık sağlanması hedeflenmiştir.
- Yeni Kuruluş
Bölünme çerçevesinde yeni bir şirketin kurulmasına Kanun ile Kooperatifler Kanunu’nun kuruluşa ilişkin hükümleri uygulanır. Sermaye şirketlerinin kurulmasında, kurucuların asgari sayısına ve ayni sermaye konulmasına ilişkin hükümler uygulanmamaktadır.
- Ara Bilanço
Bilanço günüyle, bölünme sözleşmesinin imzası veya bölünme planının düzenlenmesi tarihi arasında, altı aydan fazla bir zaman bulunduğu veya son bilançonun çıkarılmasından itibaren, bölünmeye katılan şirketlerin malvarlıklarında önemli değişiklikler meydana gelmiş olduğu takdirde, bir ara bilanço çıkarılması gerekmektedir.
Ara bilanço için; fizikî envanter çıkarılması gerekli değildir. Son bilançoda kabul edilmiş bulunan değerlemeler, sadece ticari defterlerdeki hareketler ölçüsünde değiştirilir; amortismanlar, değer düzeltmeleri ve karşılıklar ile ticari defterlerden anlaşılmayan işletme için önemli değer değişiklikleri de dikkate alınır.
- BÖLÜNME SÖZLEŞMESİ VE BÖLÜNME PLANI
Bölünme, bölünen ortaklığın kendisinden ayrılan bir malvarlığı bölümünün, mevcut veya bölünme için yeni kurulmuş bir ortaklık ile birleşmesi; önce bir bölünme ve daha sonra birleşme işlemidir[1]. Bölünme işleminde bölünme yoluyla şirket bünyesinden çıkarılacak malvarlığı unsurlarının her birinin büyüklüğünün ve değerinin Türk Lirası olarak saptanması ve devir olunacak şirketlere hangi malvarlığının aktarılacağının açıkça belirtilmesi ve listelenmesi gerekir. Bu işlem bölünme sözleşmesinin taraflarınca veya bölünme planını hazırlayan tarafından gerçekleştirilir[2].
Tam ve kısmi bölünmelerde bölünen ortaklığın malvarlığı parçalara bölündüğü için, bölünmede devrolunan ortaklığın malvarlığı bir bütün halinde değil, bölünmüş parçalar şeklinde devralan veya yeni kurulan ortaklığa intikal eder. Bu sebeple, bölünmede “kısmi külli halefiyet” ilkeleri söz konusu olur. Kısmi külli halefiyet, külli halefiyetin ilkelerine bağlıdır. Tek farkı külli halefiyetin parçalara özgülenmiş hali olmasıdır[3].
Ek olarak Kanun’un 159’uncu madde gerekçesinde de kısmi bölünmede devredilen malvarlığının bölünme sonucunda kısmi külli halefiyet yolu ile devralan şirkete geçtiği belirtilir.
Kanun’un 166’ncı maddesinde; ‘’Bir şirket, bölünme yoluyla, malvarlığının bölümlerini var olan şirketlere devredecekse, bölünmeye katılan şirketlerin yönetim organları tarafından bir bölünme sözleşmesi yapılır. Bir şirket, bölünme yoluyla, malvarlığının bölümlerini yeni kurulacak şirketlere devredecekse, yönetim organı bir bölünme planı düzenler. Hem bölünme sözleşmesinin hem de bölünme planının yazılı şekilde yapılması ve bunların genel kurul tarafından 173’üncü madde hükümlerine göre onaylanması şarttır.’’ şeklinde ifade edilmiştir. Genel kurul onay şartları Bilgilendirme Notumuz’un devamında incelenecektir.
- Bölünme Sözleşmesinin Ve Bölünme Planının İçeriği
Bölünme sözleşmesi ve bölünme planı özellikle;
- a) Bölünmeye katılan şirketlerin ticaret unvanlarını, merkezlerini ve türlerini,
- b) Aktif ve pasif malvarlığı konularının devir amacıyla bölümlere ayrılmasını ve tahsisini; açık tanımlamayla, bu bölümlere ilişkin envanteri; taşınmazları, kıymetli evrakı ve maddi olmayan malvarlığını teker teker gösteren listeyi,
- c) Payların değişim oranını ve gereğinde ödenecek denkleştirme tutarını ve devreden şirketin ortaklarının, devralan şirketteki ortaklık haklarına ilişkin açıklamaları,
- d) Devralan şirketin; intifa senedi, oydan yoksun pay ve özel hak sahiplerine tahsis ettiği hakları,
- e) Şirket paylarının değişim tarzlarını,
- f) Şirket paylarının bilanço kârına hangi tarihten itibaren hak kazanacaklarını ve bu istem hakkının özelliklerini,
- g) Devreden şirketin işlemlerinin hangi tarihten itibaren devralan şirketin hesabına yapılmış kabul edildiğini,
- h) Yönetim organlarının üyelerine, müdürlere, yönetim hakkına sahip kişilere ve denetçilere tanınan özel menfaatleri,
- i) Bölünme sonucu devralan şirketlere geçen iş ilişkilerinin listesini içerir.
- Bölünmenin Dışında Kalan Malvarlığı
Bölünme sözleşmesinde veya bölünme planında tahsisi yapılmayan malvarlığı konuları üzerinde;
- a) Tam bölünmede, devralan tüm şirketlerin, bölünme sözleşmesi veya planına göre kendilerine geçen net aktif malvarlığının oranına göre, devralan tüm şirketlere paylı mülkiyet hakkı düşer.
- b) Kısmi bölünmede söz konusu malvarlığı, devreden şirkette kalır.
Tam bölünmeye katılan şirketler, bölünme sözleşmesi veya bölünme planına göre herhangi bir şirkete tahsis edilmeyen borçlardan müteselsilen sorumludurlar.
Bölünme İşlemi Gerçekleştirilirken Aktif Ve Pasif Dengesinin Gözetilmesi Gereklidir
Bölünme işlemine konu olan malvarlığı unsurunun aktif ile pasifinin dengeli bir şekilde belirlenmesi gerekir. Bölünme işlemi ile ayrılacak malvarlığı unsurunda hem aktif hem de pasif bulunmalıdır. Sadece pasif devri mümkün değildir. Aksi halde bölünen ortaklığın ortaklarının, devralan ortaklıkta iktisap edecekleri paylar için gerekli karşılık mevcut olmaz. Ancak aktif ve pasifin birbirine denk olması şartı aranmamaktadır[4].
Bölünmeye konu olmayan, bölünmenin dışında kalan malvarlığı özellikle tam bölünme açısından önem arz etmektedir. Bölünme sözleşmesi veya bölünme planında bu bölünme dışında kalan malvarlıkları için düzenlemeler getirilebilir. Eğer böyle bir düzenleme mevcut değilse Kanun’un 168’inci maddesinde yer alan hükümler uygulanır. Hükmün birinci fıkrası, tam ve kısmi bölünme halinde uygulanacak kuralları düzenlemektedir. Buna göre, bölünme sözleşmesinde veya bölünme planında tahsisi yapılmayan malvarlığı konuları üzerinde; a) Tam bölünmede, devralan tüm şirketlerin, bölünme sözleşmesi veya planına göre kendilerine geçen net aktif malvarlığının oranına göre, devralan tüm şirketlere paylı mülkiyet hakkı düşeceği; b) Kısmi bölünmede söz konusu malvarlığı, devreden şirkette kalacağı öngörülmektedir. Maddenin ikinci fıkrasında, alacaklara ve maddi olmayan malvarlığı haklarına da birinci fıkra hükmü kıyas yoluyla uygulanacağı düzenlenmektedir.
Aynı maddenin üçüncü fıkrasına göre, tam bölünmeye katılan şirketler, bölünme sözleşmesi veya bölünme planına göre herhangi bir şirkete tahsis edilmeyen borçlardan müteselsilen sorumludurlar.
Sonuç olarak, ticaret ortaklıklarına yeniden yapılanma ve hatta mali durumlarını düzenleme imkanı tanıyan bölünme işlemi halihazırda sıkça uygulanan bir yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır. Bölünme işleminin ana unsuru olan malvarlığının geçişi ve buna bağlı olan sonuçlar ise uygulamada tartışma konusu olmaktadır.
- Bölünme Raporu
Bölünmeye katılan şirketlerin yönetim organları, bölünme hakkında ayrı rapor hazırlarlar; ancak ortak hazırlanan rapor da geçerli sayılmaktadır. Rapor;
- a) Bölünmenin amacını ve sonuçlarını,
- b) Bölünme sözleşmesini veya bölünme planını,
- c) Payların değişim oranlarını ve gereğinde ödenecek denkleştirme tutarını, özellikle devreden şirketin ortaklarının devralan şirketteki haklarına ilişkin açıklamaları,
- d) Değişim oranının saptanmasında, payların değerlemesine ilişkin özellikleri,
- e) Gereğinde, bölünme dolayısıyla ortaklar için doğacak olan ek ödeme yükümlülüklerini, diğer kişisel edim yükümlülüklerini ve sınırsız sorumluluğu,
- f) Bölünmeye katılan şirketlerin türlerinin farklı olması hâlinde, ortakların yeni tür sebebiyle söz konusu olan yükümlülüklerini,
- g) Bölünmenin işçiler üzerindeki etkileri ile içeriğini; varsa sosyal planın içeriğini,
- h) Bölünmenin, bölünmeye katılan şirketlerin alacaklıları üzerindeki etkilerini, hukuki ve ekonomik yönleri ile açıklar ve gerekçelerini gösterir.
Yeni kuruluşun varlığı hâlinde, bölünme planına yeni şirketin sözleşmesi de eklenir. Tüm ortakların onaylaması hâlinde küçük ve orta ölçekli şirketler bölünme raporunun düzenlenmesinden vazgeçebilirler.
- Bölünme Sözleşmesinin Veya Bölünme Planının Ve Bölünme Raporunun Denetlenmesi
Bölünmeye katılan şirketlerden her biri, genel kurulun kararından iki ay önce, merkezlerinde, halka açık anonim şirketler ayrıca Sermaye Piyasası Kurulunun uygun gördüğü yerlerde;
- a) Bölünme sözleşmesini veya bölünme planını,
- b) Bölünme raporunu,
- c) Son üç yılın finansal tabloları ile faaliyet raporlarını ve varsa ara bilançoları, bölünmeye katılan şirketlerin ortaklarının incelemesine sunar.
Tüm ortakların onaylaması hâlinde küçük ve orta ölçekli şirketler birinci fıkrada öngörülen inceleme hakkından vazgeçebilirler. Ortaklar, bölünmeye katılan şirketlerden, birinci fıkrada sayılan belgelerin kopyalarının kendilerine verilmesini isteyebilirler. Suretler için bedel veya herhangi bir gider karşılığı istenemez. Bölünmeye katılan şirketlerden her biri, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde, sermaye şirketleri ayrıca internet sitesinde, inceleme yapma haklarına işaret eden bir ilan yayımlarlar.
- Malvarlığındaki Değişikliklerle İlgili Bilgiler
Bölünmeye katılan şirketlerin malvarlıklarında meydana gelen değişikliklere Kanun’un 150’nci maddesi kıyas yoluyla uygulanmaktadır.
Kanun’un 150’nci maddesi aşağıdaki şekildedir:
‘’Birleşmeye katılan şirketlerden birinin aktif veya pasif varlıklarında, birleşme sözleşmesinin imzası tarihiyle, bu sözleşmenin genel kurulda onaya sunulacağı tarih arasında, önemli değişiklik meydana gelmişse, yönetim organı, bu durumu kendi genel kuruluna ve birleşmeye katılan diğer şirketlerin yönetim organlarına yazılı olarak bildirir. Birleşmeye katılan tüm şirketlerin yönetim organları, bu durumda birleşme sözleşmesinin değiştirilmesine veya birleşmeden vazgeçmeye gerek olup olmadığını incelerler; böyle bir sonuca vardıkları takdirde, onaya sunma önerisi geri çekilir. Diğer hâlde, yönetim organı genel kurulda, birleşme sözleşmesinde uyarlamaya gerek bulunmadığının gerekçesini açıklar.’’
- KORUNMAYA İLİŞKİN HÜKÜMLER
- Alacaklıların Korunması
Bölünmeye katılan şirketlerin alacaklıları, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde, yedişer gün aralıklarla üç defa yapılacak ilanla ve sermaye şirketlerinde ayrıca internet sitesine de konulacak ilanla, alacaklarını bildirmeye ve teminat verilmesi için istemde bulunmaya çağrılırlar.
Bölünmeye katılan şirketler, öngörülen ilanların yayımı tarihinden itibaren üç ay içinde, istemde bulunan alacaklıların alacaklarını teminat altına almak zorundadırlar.
Bölünme ile, alacaklıların alacaklarının tehlikeye düşmediğinin, ispatı hâlinde, teminat altına almak yükümü ortadan kalkar. Diğer alacaklıların zarara uğramayacaklarının anlaşılması hâlinde, şirket, teminat göstermek yerine borcu ödeyebilir.
- BÖLÜNME KARARI
Yukarıda öngörülen teminatın sağlanmasından sonra, bölünmeye katılan şirketlerin yönetim organları, bölünme sözleşmesini veya bölünme planını genel kurula sunar. Onama kararı, Kanun’un 151’inci maddenin birinci, üçüncü, dördüncü ve altıncı fıkralarında öngörülen nisaplara uyularak alınır. Oranın korunmadığı bölünmede onama kararı, devreden şirkette oy hakkını haiz ortakların en az yüzde doksanıyla alınır.
Kanun’un 151’inci madde hükmü aşağıdaki gibidir;
- Yönetim organı, genel kurula birleşme sözleşmesini sunar. Birleşme sözleşmesi genel kurulda; a) Bu Kanunun 421 inci maddesinin beşinci fıkrasının (b) bendi saklı olmak üzere, anonim ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde, esas veya çıkarılmış sermayenin çoğunluğunu temsil etmesi şartıyla, genel kurulda mevcut bulunan oyların dörtte üçüyle, b) Bir kooperatif tarafından devralınacak sermaye şirketlerinde, sermayenin çoğunluğunu temsil etmesi şartıyla, genel kurulda mevcut bulunan oyların dörtte üçüyle, c) Limited şirketlerde, sermayenin en az dörtte üçünü temsil eden paylara sahip bulunmaları şartıyla, tüm ortakların dörtte üçünün oylarıyla, d) Kooperatiflerde, verilen oyların üçte ikisinin çoğunluğuyla; ana sözleşmede ek ödeme ve başka edim yükümlülükleri ya da sınırsız sorumluluk kabul edilmiş veya bunlar mevcut olup da genişletilmişse kooperatife kayıtlı tüm ortakların dörtte üçünün kararıyla, onaylanmalıdır.
(3)Bir sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketin, başka bir şirketi devralması hâlinde, birinci fıkranın (a) bendindeki nisaba ek olarak, komanditelerin tamamının birleşmeyi yazılı olarak onaylamaları gereklidir.
(4) Bir limited şirket tarafından devralınan anonim ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirkette, devralma ile ek yükümlülük ve kişisel edim yükümlülükleri de öngörülüyorsa veya bunlar mevcut olup da genişletiliyorsa, bütün ortakların oybirliğine gerek vardır.
(6) Birleşme sözleşmesinde devrolunan şirketin işletme konusunda değişiklik öngörülmüşse, birleşme sözleşmesinin ayrıca, şirket sözleşmesinin değiştirilmesi için gerekli nisapla onaylanmış olması zorunludur.
- SORUMLULUK
- Bölünmeye Katılan Şirketlerin İkinci Derecede Sorumluluğu
Bölünme sözleşmesi veya bölünme planıyla kendisine borç tahsis edilen şirket, bu suretle birinci derecede sorumlu bulunan şirket, alacaklıların alacaklarını ifa etmezse, bölünmeye katılan diğer şirketler, ikinci derecede sorumlu şirketler, müteselsilen sorumlu olurlar.
İkinci derecede sorumlu olan şirketlerin takip edilebilmeleri için, alacağın teminat altına alınmamış ve birinci derecede sorumlu şirketin;
- a) İflas etmiş,
- b) Konkordato süresi almış,
- c) Aleyhinde yapılan bir icra takibinde kesin aciz vesikası alınmasının şartları doğmuş,
- d) Merkezi yurt dışına taşınmış ve artık Türkiye’de takip edilemez duruma gelmiş,
- e) Yurt dışındaki merkezinin yeri değiştirilmiş ve bu sebeple hukuken takibi önemli derecede güçleşmiş olması gerekmektedir.
- Ortakların Kişisel Sorumluluğu
Ortakların kişisel sorumlulukları hakkında Kanun’un 158’inci madde hükmü uygulanmakta olup, aşağıdaki gibidir;
(1) Devrolunan şirketin borçlarından birleşmeden önce sorumlu olan ortakların sorumlulukları birleşmeden sonra da devam eder. Şu şartla ki, bu borçlar birleşme kararının ilanından önce doğmuş olmalı veya borçları doğuran sebepler bu tarihten önce oluşmuş bulunmalıdır.
(2) Devrolunan şirketin borçlarından doğan, ortakların kişisel sorumluluğuna ilişkin istemler, birleşme kararının ilanı tarihinden itibaren üç yıl geçince zamanaşımına uğrar. Alacak ilan tarihinden sonra muaccel olursa, zamanaşımı süresi muacceliyet tarihinden başlar. Bu sınırlama, devralan şirketin borçları dolayısıyla şahsen sorumlu olan ortakların sorumluluklarına uygulanmaz.
- İş İlişkilerinin Geçmesi
Tam veya kısmi bölünmede, işçilerle yapılan hizmet sözleşmeleri, işçi itiraz etmediği takdirde, devir gününe kadar bu sözleşmeden doğan bütün hak ve borçlarla devralana geçer. İşçi itiraz ederse, hizmet sözleşmesi kanuni işten çıkarma süresinin sonunda sona erer; devralan ve işçi o tarihe kadar sözleşmeyi yerine getirmekle yükümlüdür.
Eski işveren ile devralan, işçinin bölünmeden evvel muaccel olmuş alacakları ile hizmet sözleşmesinin normal olarak sona ereceği veya işçinin itirazı sebebiyle sona erdiği tarihe kadar geçen sürede muaccel olacak alacaklarından müteselsilen sorumludur.
Aksi kararlaştırılmadıkça veya hâlin gereğinden anlaşılmadıkça, işveren hizmet sözleşmesinden doğan hakları üçüncü bir kişiye devredemez.
İşçiler muaccel olan ve birinci fıkrada öngörüldüğü şekilde muaccel olacak alacaklarının teminat altına alınmasını isteyebilirler.
Devreden şirketin bölünmeden önce şirket borçlarından dolayı sorumlu olan ortakları, hizmet sözleşmesinden doğan ve intikal gününe kadar muaccel olan borçlarla, hizmet sözleşmesi normal olarak sona ermiş olsaydı muaccel hâle gelecek olan veya işçinin itirazı sebebiyle hizmet sözleşmesinin sona erdiği ana kadar doğacak olan borçlardan müteselsilen sorumlu olmakta devam ederler.
- Ticaret Siciline Tescil Ve Geçerlilik
Bölünme onaylanınca, yönetim organı bölünmenin tescilini ister. Kısmi bölünme sebebiyle devreden şirketin sermayesinin azaltılması gerekiyorsa buna ilişkin esas sözleşme değişikliği de tescil ettirilir. Tam bölünme hâlinde devreden şirket ticaret siciline tescil ile birlikte infisah eder. Bölünme ticaret siciline tescille geçerlilik kazanır. Tescil ile tescil anında envanterde yer alan bütün aktifler ve pasifler devralan şirketlere geçer.
Ticaret Sicili Yönetmeliği’nin 128’inci maddesinde Müdürlüğe verilecek belgeler aşağıdaki şekilde sıralanmıştır:
Tam Bölünmede Müdürlüğe Verilecek Belgeler | Kısmi Bölünmede Verilecek Belgeler |
1) Bölünme sözleşmesi veya planının onayına ilişkin genel kurul kararının noter onaylı örneği(1 asıl – 2 fotokopi)
2) Bölünme sözleşmesi ve/veya planı (TTK 166-167), ( 1 adet asıl; 2 adet fotokopi) 3) Bölünme dışında kalan malvarlığının olmadığı, bölünmenin tam bölünme olduğu, bölünmede oranların korunup korunmadığı hususları ile bölünmeye katılan diğer şirketlerin unvanları ve kayıtlı olduğu müdürlüklere ilişkin bilgileri içeren beyan, 4) Bölünen şirketin bölünmeye konu olan tapu, gemi ve fikri mülkiyet sicilleri ile benzeri sicillerde kayıtlı bulunan mal ve haklarının listesi, bunların kayıtlı olduğu siciller ile söz konusu mal ve hakların ilgili sicillerdeki kayıtlarına ilişkin bilgileri içeren beyan, 5) Bakanlık veya diğer resmi kurumların iznine veya uygun görüşüne tabi olunması halinde, bu izin veya uygun görüş yazısı, 6) Denetime tabi şirketlerde denetçi tarafından diğer şirketlerde ise yönetim kurulu tarafından onaylanmış son bilanço veya gerektiğinde ara bilanço. 7) Yönetim organları tarafından, ayrı ayrı ya da birlikte hazırlanan bölünme raporu (TTK 169) (1 adet asıl). Ancak YMM veya SMMM nin hazırladığı Kobi Raporu ile küçük ve orta ölçekli şirketlerde, bölünme raporunun düzenlenmesinden vazgeçilmesi halinde ise bu hususun tüm ortaklar tarafından onaylandığını gösterir belge müdürlüğe verilir. 8) Ortaklara inceleme hakkı çağrı ilanı; Genel kurul kararından iki ay önce şirket ortaklarına, inceleme haklarının işaret edildiği, incelenecek belgelerin nereye tevdi edildiği ve nerelerde incelemeye hazır tutulduğu hususlarının ilan edildiği ticaret sicil gazetesi (TTK-171). Ancak YMM veya SMMM nin hazırladığı Kobi Raporu ile; küçük ve orta ölçekli şirketlerde, inceleme hakkından vazgeçilmesi halinde, bu hususun tüm ortaklar tarafından onaylandığını gösterir belge müdürlüğe verilir. 9) Alacaklılara çağrı ilanı; Alacaklılarına yedişer gün ara ile üç defa yapılan ilanların yayımlandığı sicil gazetelerinin birer örneği (TTK 174 – 175)
|
1) Bölünme sözleşmesi ve/veya planının onayına ilişkin genel kurul kararının noter onaylı örneği (1 asıl – 1 fotokopi) (Limited Şirket)
2) Bölünme sözleşmesi ve/veya planı (TTK 166-167), ( 1 asıl ) 3) Kısmi bölünen şirket bakımından sermaye azaltılması yapılmasının söz konusu olduğu hallerde değişik şirket sözleşmesi metni (1 asıl) 4) Kısmi bölünmede, bölünen şirketin kalan net malvarlığının şirket borçlarını karşılamaya yeterli olduğuna ilişkin tespitin yapıldığı; sermaye azaltılmasına gerek olmaması durumunda ise bu hususun da tespitinin yapıldığı YMM veya SMMM raporu (1 asıl) ya da denetime tabi şirketlerde denetçinin bu tespitlere ilişkin raporu. 5) Bakanlık veya diğer resmi kurumların iznine veya uygun görüşüne tabi olunması halinde, bu izin veya uygun görüş yazısı. 6) Yönetim organları tarafından, ayrı ayrı ya da birlikte hazırlanan bölünme raporu(TTK 169) (1 asıl). Ancak YMM veya SMMM nin hazırladığı Kobi Raporu ile küçük ve orta ölçekli şirketlerde, bölünme raporunun düzenlenmesinden vazgeçilmesi halinde ise bu hususun tüm ortaklar tarafından onaylandığını gösterir belge müdürlüğe verilir. 7) Ortaklara inceleme hakkı çağrı ilanı; Genel kurul kararından iki ay önce şirket ortaklarına, inceleme haklarının işaret edildiği, incelenecek belgelerin nereye tevdi edildiği ve nerelerde incelemeye hazır tutulduğu hususlarının ilan edildiği sicil gazetesi(TTK-171). Ancak YMM veya SMMM nin hazırladığı Kobi Raporu ile küçük ve orta ölçekli şirketlerde, inceleme hakkından vazgeçilmesi halinde, bu hususun tüm ortaklar tarafından onaylandığını gösterir belge müdürlüğe verilir. 8) Alacaklılara çağrı ilanı (1 asıl-1 fotokopi); Alacaklılarına yedişer gün ara ile üç defa yapılan ilanların yayımlandığı sicil gazetelerinin birer örneği (TTK 174 – 175)
|
Tam Bölünmeye katılan diğer şirketler tarafından; | Kısmi Bölünmeye katılan diğer şirketler tarafından; |
1) Bölünme sözleşmesi ve/veya planının onayına ilişkin genel kurul kararının noter onaylı örneği (1 adet asıl – 2 adet fotokopi)
2) Bölünme sözleşmesi ve/veya planı (TTK 166-167), ( 1 adet asıl-2 adet fotokopi) 3) Yeni kuruluş halinde kuruluş belgeleri, 4) Tam bölünen şirketin bölümlere ayrılmış malvarlığının bölümler itibarıyla değerlerinin tespitine ilişkin YMM veya SMMM raporu ya da denetime tabi şirketlerde denetçinin bu tespitlere ilişkin raporu, 5) Bölünen şirketin bölünmeye konu olan tapu, gemi ve fikri mülkiyet sicilleri ile benzeri sicillerde kayıtlı bulunan mal ve haklarının listesi, bunların kayıtlı olduğu siciller ile söz konusu mal ve hakların ilgili sicillerdeki kayıtlarına ilişkin bilgileri içeren beyan, 6) Varsa sermaye artırımına ilişkin belgeler, 7) Bakanlık veya diğer resmi kurumların iznine veya uygun görüşüne tabi olunması halinde, bu izin veya uygun görüş yazısı, 8) Denetime tabi şirketlerde denetçi tarafından diğer şirketlerde ise yönetim kurulu tarafından onaylanmış son bilanço veya gerektiğinde ara bilanço. 9) Yönetim organları tarafından, ayrı ayrı ya da birlikte hazırlanan bölünme raporu (TTK 169) (1 adet asıl). Ancak YMM veya SMMM nin hazırladığı Kobi Raporu ile küçük ve orta ölçekli şirketlerde, bölünme raporunun düzenlenmesinden vazgeçilmesi halinde ise bu hususun tüm ortaklar tarafından onaylandığını gösterir belge müdürlüğe verilir. 10) Ortaklara inceleme hakkı çağrı ilanı; Genel kurul kararından iki ay önce şirket ortaklarına, inceleme haklarının işaret edildiği, incelenecek belgelerin nereye tevdi edildiği ve nerelerde incelemeye hazır tutulduğu hususlarının ilan edildiği sicil gazetesi (TTK-171). Ancak YMM veya SMMM nin hazırladığı Kobi Raporu ile; küçük ve orta ölçekli şirketlerde, inceleme hakkından vazgeçilmesi halinde, bu hususun tüm ortaklar tarafından onaylandığını gösterir belge müdürlüğe verilir. 11) Alacaklılara çağrı ilanı; Alacaklılarına yedişer gün ara ile üç defa yapılan ilanların yayımlandığı sicil gazetelerinin birer örneği (TTK 174 – 175) |
1) Bölünme sözleşmesi ve/veya planının onayına ilişkin genel kurul kararının noter onaylı örneği(1 asıl – 1 fotokopi) (Limited Şirket)
2) Bölünme sözleşmesi ve/veya planı (TTK 166-167), ( 1 asıl ) 3) Yeni kuruluş halinde kuruluş belgeleri, 4) Bölünen şirketin kısmi bölünmeye konu olan malvarlığı bölümlerinin değerlerinin tespitine ilişkin YMM veya SMMM Raporu ya da denetime tabi şirketlerde denetçinin bu tespitlere ilişkin raporu (1 asıl) 5) Bölünen şirketin bölünmeye konu olan tapu, gemi ve fikri mülkiyet sicilleri ile benzeri sicillerde kayıtlı bulunan mal ve haklarının listesi, bunların kayıtlı olduğu siciller ile söz konusu mal ve hakların ilgili sicillerdeki kayıtlarına ilişkin bilgileri içeren beyan (1 asıl) 6) Varsa sermaye artırımına ilişkin belgeler, 7) Bakanlık veya diğer resmi kurumların iznine veya uygun görüşüne tabi olunması halinde, bu izin veya uygun görüş yazısı. 8) Yönetim organları tarafından, ayrı ayrı ya da birlikte hazırlanan bölünme raporu(TTK 169) (1 asıl). Ancak YMM veya SMMM nin hazırladığı Kobi Raporu ile küçük ve orta ölçekli şirketlerde, bölünme raporunun düzenlenmesinden vazgeçilmesi halinde ise bu hususun tüm ortaklar tarafından onaylandığını gösterir belge müdürlüğe verilir. 9) Ortaklara inceleme hakkı çağrı ilanı; Genel kurul kararından iki ay önce şirket ortaklarına, inceleme haklarının işaret edildiği, incelenecek belgelerin nereye tevdi edildiği ve nerelerde incelemeye hazır tutulduğu hususlarının ilan edildiği sicil gazetesi(TTK-171). Ancak YMM veya SMMM nin hazırladığı Kobi Raporu ile küçük ve orta ölçekli şirketlerde, inceleme hakkından vazgeçilmesi halinde, bu hususun tüm ortaklar tarafından onaylandığını gösterir belge müdürlüğe verilir. 10) Alacaklılara çağrı ilanı (1 asıl – 1 fotokopi);Alacaklılarına yedişer gün ara ile üç defa yapılan ilanların yayımlandığı sicil gazetelerinin birer örneği (TTK 174 – 175)
|
Sicile tescil
TİCARET SİCİLİ YÖNETMELİĞİ (‘’TSY’’) MADDE 129
(1) Bölünmeye katılan şirketlerin tamamı, bölünme kararlarının tescili için ilgili müdürlük veya müdürlüklere başvurmadan tescil yapılamaz.
(2) Bölünen şirket, bölünme kararını tescil ettirmeden bölünmeye katılan diğer şirketler bölünmeye ilişkin olguları tescil ettiremez.
(3) Bölünen şirketin kayıtlı olduğu müdürlüğe aşağıdaki olgular tescil edilir:
- a) Bölünme kararı ve tarihi.
- b) Bölünmenin tam veya kısmi olup olmadığı.
- c) Tam bölünme halinde şirketin infisah ettiği.
ç) Bölünmeye katılan diğer şirketlerin MERSİS numarası, ticaret unvanı, merkezi, kayıtlı olduğu müdürlük.
- d) Gereken hallerde kısmi bölünmeye bağlı olarak gerçekleştirilen sermaye azaltılması.
(4) Bölünen şirketin kayıtlı olduğu müdürlük bölünme kararının tescilini, bölünmeye katılan diğer şirketlerin kayıtlı olduğu müdürlüğe derhal bildirir.
(5) Bölünen şirketin malvarlığını devralan şirketlerin kayıtlı olduğu müdürlüğe aşağıdaki olgular tescil edilir:
- a) Bölünme kararı ve tarihi.
- b) Bölünme işlemine bağlı olarak yapılan sermaye artırımı.
- c) Bölünme sonucunda yeni kurulacak, şirketin kuruluşunun tescili için gerekli olan tüm bilgiler.
ç) Kısmi bölünme sonucunda yapılan sermaye artırımında çıkarılan payların, bölünen şirkete mi yoksa ortaklarına mı tahsis edildiği.
- d) Tam bölünme sonucu infisah eden şirketin MERSİS numarası, ticaret unvanı, varsa işletme adı ve merkezi.
(6) Bölünen şirketin malvarlığını devralan şirketler, bölünme dolayısıyla yapılacak sermaye artırımı ile bölünme kararını eş zamanlı olarak tescil ettirir. Bölünen şirketin malvarlığının yeni kurulacak şirket tarafından devralınması halinde ise bölünme kararı, kuruluşla birlikte eş zamanlı olarak tescil ettirilir. Tescili yapan müdürlük tam bölünme halinde, durumu bölünen şirketin kayıtlı olduğu müdürlüğe derhal bildirir. Tam bölünme nedeniyle infisah eden şirketin unvanı bu bildirim üzerine resen silinir.
(7) Bölünmeye katılan diğer şirketlerin kayıtlı olduğu müdürlükler; bölünen şirketin malvarlığına dahil olan tapu, gemi ve fikri mülkiyet sicilleri ile benzeri sicillerde kayıtlı bulunan ve müdürlüklerinde kayıtlı olan şirket tarafından devralınan mal ve hakların şirket adına tescilinin gecikmeksizin yapılması amacıyla; yeni hak sahiplerini, bölünme kararlarının tescili ile eş zamanlı olarak ilgili sicillere derhal bildirir.
Sermayenin; Azaltılması ile artırılmasının eş zamanlı olarak yapılması halinde Başvuru ve belgeler (TSY Madde 81 ve 98)
Sermayenin azaltılması işlemi ile birlikte eş zamanlı olarak, azaltılan miktarla aynı tutarda veya daha yüksek bir tutarda artırılmasına karar verilmesi halinde, aşağıdaki belgeler de müdürlüğe verilir:
- a)Sermaye azaltılması ve artırımının eş zamanlı olarak yapılmasına ilişkin genel kurul kararının noter onaylı örneği (1 asıl)
- b)Sermayenin azaltılması işlemi ile birlikte eş zamanlı ve aynı miktarda yapılan sermaye artırımında artırılan sermayenin tamamen ödenmesi gerekmektedir. Bu ödemeye ilişkin banka mektubu ve ödeme dekontları ibraz edilmelidir. Azaltılan sermaye tutarından daha yüksek sermaye artırımı yapılması halinde aşan kısmın dörtte birinin de ödendiğine dair banka mektubu ve ödeme dekontlarının ibraz edilmesi gerekir. Azaltılan sermayeden daha fazla sermaye artışı için aşan tutar bakımından Sadece Anonim Şirketler aşan tutarın 1/4 ünü bloke yaptıcak olup Limited Şirketler için herhangi bir bloke/ödeme yükümlüğü yoktur.
- c)Sermayenin azaltılması ve artırılmasının eş zamanlı olarak yapılmasına ilişkin hükümleri içeren değişik şirket sözleşmesi metni (1 asıl)
ç) Şirket sözleşmesi değişikliği Bakanlık veya diğer resmi kurumların iznine veya uygun görüşüne tabi olan şirketler için bu izin veya uygun görüş yazısı.
- d)Sermayenin tamamının ödendiğine, karşılıksız kalıp kalmadığına ve şirket özvarlığının tespitine ilişkin yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir raporu ya da denetime tabi şirketlerde denetçinin bu tespitlere ilişkin raporu.
Özet ve Uyarılar
- a) Bölünme yoluyla yeni kuruluş yapılıyorsa kurulan şirket ana sözleşmesi bölünme planına eklenir (Kanun md. 169/3)
- b) Bölünmeye katılan şirketler, öngörülen ilanların yayımı tarihinden itibaren üç ay içinde, istemde bulunan alacaklıların alacaklarını teminat altına almak zorundadır.
- c) Öngörülen teminat sağlanmadan bölünme planı veya bölünme sözleşmesi genel kurulun onayına sunulamaz.
- d) Bölünme ile alacaklıların alacaklarının tehlikeye düşmediği ispat edilirse teminat altına alma yükümlülüğü ortadan kalkar.
- e) bölünme nedeniyle alacaklılara çağrı yapıldığı için ayrıca sermaye azaltılması nedeniyle yapılması gereken alacaklılara çağrı ilanına ilişkin hükümleri uygulanmaz.
- f) Devralan şirket sermayesi, devreden şirket ortaklarının haklarını koruyacak oranda artırılır.
- g) Bölünme sebebiyle sermaye artırımında ve yeni kuruluşta kanunun ayni sermaye konulmasına ilişkin hükümleri uygulanmaz.
ğ) Devralan şirket kayıtlı sermaye sistemini benimsemiş olsa ve tavan müsait olmasa bile tavan değiştirilmeden sermaye artırılabilir.
- h) Bölünme yoluyla yeni şirket veya kooperatif kuruluyorsa Türk Ticaret Kanunu ve Kooperatifler Kanunu’nun kuruluşa ilişkin hükümleri uygulanır.
ı) Bölünmeye katılan şirketlerden her biri, genel kurul kararından iki ay önce merkezlerinde, halka açık anonim şirketler ayrıca SPK’nun uygun gördüğü yerlerde;
-Bölünme sözleşmesini veya bölünme planını
-Bölünme raporunu
-Son üç yılın finansal tabloları ile faaliyet raporlarını ve varsa ara bilançolarını
Ortaklarının incelemesine sunar.
- i) “Küçük ve orta” ölçekli şirketlerde, inceleme hakkından vazgeçilmesi halinde, bu hususun tüm ortaklar tarafından onaylandığını gösterir belgenin müdürlüğe verilmesi gerekir.
- j) “Küçük ve orta” ölçekli şirketlerde, bölünme raporunun düzenlenmesinden vazgeçilmesi halinde ise bu hususun tüm ortaklar tarafından onaylandığını gösterir belgenin müdürlüğe verilmesi gerekir.
- k) Bölünen şirket, bölünme kararını tescil ettirmeden bölünmeye katılan diğer şirketler bölünmeye ilişkin olguları tescil ettiremez.
- l) Bölünme suretiyle bölünen şirketin malvarlığını devralan şirketler, bölünme dolayısıyla yapılacak sermaye artırımı ile bölünme kararını eş zamanlı olarak tescil ettirir.
- m) Bölünen şirketin malvarlığının yeni kurulacak şirket tarafından devralınması halinde ise bölünme kararı, kuruluşla birlikte eş zamanlı olarak tescil ettirilir. Tescili yapan müdürlük tam bölünme halinde, durumu bölünen şirketin kayıtlı olduğu müdürlüğe derhal bildirir. Tam bölünme nedeniyle infisah eden şirketin unvanı bu bildirim üzerine resen silinir.
- YARGITAY KARARLARI
Bilgilendirme Notumuz’un bu bölümünde, şirket bölünmelerine ilişkin yaşanan hukuki ihtilafların Yargıtay nezdinde çözümüne ilişkin emsal kararlara yer verilecektir.
- Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2018/4876 E., 2019/6550 K. ve 21.10.2019 tarihli ilamı;
‘’Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davacıların Antalya Tarım A.Ş’de bulunan hisselerini dava dışı Titiz Agro Grup A.Ş.’ye devrettikleri ve şirket yönetim kurulunun 31.12.2013 tarih 15 numaralı tutanağı ile devrin pay defterine işlenmesine yönelik karar alındığı ve devirlerin pay defterine işlendiği, Antalya Tarım A.Ş.’nin kısmi bölünme planının 29.05.2012 tarihinde düzenlendiği, Antalya Tarım A.Ş.’nin Likya Fide A.Ş ye devir olacağının karar altına alındığı, kısmi bölünmeye esas incelemenin Antalya 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012/486 Esas sayılı dosyası ile yapıldığı, tarafların bir araya gelerek 24.04.2012 tarihinde hisse satış vaadi ve hisse devrine ilişkin ilkelere dair sözleşme imzaladıkları, sözleşme kapsamında kısmi bölünme sonrası Antalya Tarım A.Ş.’de kalacak paylar hariç mevcut şirketten kısmi bölünme yolu ile ayrılacak ve yeni kurulacak şirketlerde oluşacak olan % 33.834 payın …’e satılacağına yönelik düzenlemelerin yapıldığı, tarafların 05.04.2013 tarihinde hisselerin devrine yönelik ve tüm davaların neticelendirilmesine ilişkin sözleşme imzaladıkları, davacıların kademeli olarak yapılan görüşmeler neticesinde hisselerini davalı tarafa devrettikleri, Monsanto şirketi ile Antalya Tarım A.Ş’nin sözleşmesinin sona ermiş olması sebebi ile hisse devir bedellerinin buna göre hesap edildiği, davacılar her ne kadar TBK’nın 36. maddesi kapsamında aldatıldıklarını iddia etmiş iseler de tarafların uzun süre hisse devirleri konusunda görüşmeler yaptığı, görüşmeler neticesinde şirketin finansal durumunun tamamen değerlendirildiği, davacıların tüm gelişmelerden haberdar olduğu, dinlenen tanık beyanlarından anlaşıldığı üzere tohum ıslah çalışmalarının da görüşmelerde değerlendirildiği, öncelikle davacı …’in dava dışı şirket hisselerini satın almaya karar verdiği ancak daha sonra almaktan vazgeçince bedelinin belirlenerek davacılara ödendiği, tohum ıslah çalışmasından beklenen faydanın sağlanmasının uzun yıllar alacağı, tescil edilmiş tohum olsa bile bundan kar edilip edilmeyeceği hususunun bilinemeyeceği, kaldı ki tüm bu hususların müzakere sürecinde taraflarca da değerlendirildiği, davacıların aldatıldıkları yönündeki iddialarının subut bulmadığı gerekçesiyle, asıl dava ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.’’
- Davacı taraf, dilekçesinde müvekkillerinin yanıltılarak hisselerinin düşük bedelle satıldığını ve müvekkilinin zarara uğradığını iddia etmiştir. tarafların 05.04.2013 tarihinde hisselerin devrine yönelik ve tüm davaların neticelendirilmesine ilişkin sözleşme imzaladıkları, davacıların kademeli olarak yapılan görüşmeler neticesinde hisselerini davalı tarafa devrettikleri ifade edilerek şirketin finansal durumunun tamamen değerlendirilmesi gerekçesiyle davacı tarafın talebi reddedilmiştir.
- Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2017/2124 E., 2017/3685 K. ve 13.06.2017 tarihli ilamı;
‘’Davacı vekili, davalı ile kısmi bölünme sözleşmesi imzalandığını, davalının kiremit fabrikaları işletmelerinin bölünme konusu yapıldığını, genel kurulların sözleşmeyi onayladığını, 25.01.2007 tarihinde ticaret sicilde tescil edildiğini, ancak davalı şirkete ait bir kısım taşınmazlar ile “…” markasının devrinin gerçekleşmediğini, bölünme işleminin ticaret siciline tescille beraber geçerlilik kazandığını ileri sürerek, davaya konu taşınmazların ve markanın davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, taşınmazlar yönünden davanın kabulüne, taşınmazların tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, marka yönünden pasif husumetten reddine dair verilen karar temyiz incelemesinden geçmek suretiyle kesinleşmiş ve daha sonra davacı vekilinin talebiyle tavzih kararı verilmiştir.’’
- Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2015/11718 E., 2016/8660 K. ve 03.12.2016 tarihli ilamı;
‘’Davacı vekili, davalı ile kısmi bölünme sözleşmesi imzalandığını, davalının kiremit fabrikaları işletmelerinin bölünme konusu yapıldığını, genel kurulların sözleşmeyi onayladığını, ….01.2007 tarihinde ticaret sicilde tescil edildiğini, ancak davalı şirkete ait bir kısım taşınmazlar ile ….. markasının devrinin gerçekleşmediğini, bölünme işleminin ticaret sicile tescille beraber geçerlilik kazandığını ileri sürerek, davaya konu taşınmazların ve markanın davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, taşınmazlar yönünden davanın kabulüne, taşınmazların tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, marka yönünden pasif husumetten davanın reddine dair verilen karar davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır.’’
- Bölünme işleminin şirket genel kurulunda onaylanması ve sicile tescili ile birlikte bölünme geçerlilik kazanmaktadır. Geçerlilik kazanması ile birlikte bölünme sözleşmesinde yer alan şirket aktif ve pasiflerinin devrinin gerçekleşmesi gerekmektedir.
- Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2015/11718 E., 2016/8660 K. ve 03.12.2016 tarihli ilamı;
Davacı…yeni paydaşlara, gerçek değeri ile karşılaştırıldığında son derece komik sayılacak bir meblağ karşılığında devredilen bu arsa üzerinde, …yapılan ekspertiz incelemesinde arsanın bedelinin 25.000.000 USD olarak tespit edildiğini, bu değer üzerinden kredilendirme yapıldığını, bu işlemin bile muvazaanın ne denli açık olduğunu kanıtlamaya tek başına yeterli olduğunu, müvekkillerinin murisleri…. ve ..nun vefatı ile müvekkillerinin şirket ortağı konumuna geldiklerini, kısmi bölünme sonucu kurulan üç şirket ile gerçekleştirilmek istenen asıl amacın …’ya ait olan arsanın bu üç şirkete iştirakleri sağlanan yeni paydaşlara devri olup bu amacın sermaye artırımı kılıfı altında yapılmaya çalışıldığının sabit olduğunu, kaldı ki her üç şirkette de amaçlanan sermaye artırımının planlanan senaryonun bir parçası olduğunu ileri sürerek davacıların ortağı bulunduğu …’ya ait olan ve şirketin kısmi bölünmesi yoluyla yeni kurulan ……, ….’ye ayni sermaye olarak koyulan… bulunan 152.228,20 m2 turistik arsanın, üç şirkete ayni sermaye olarak konulmasına ve bu üç şirkette gerçekleştirilen sermaye artırımına dair hukuki işlemlerin muvazaaya dayanması sebebiyle tapu kayıtlarının iptaline, söz konusu arsanın tekrar … A.Ş. adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, … AŞ’nin 10.9.2007 tarihli olağanüstü genel kurulunda alınan kararla şirketin …, … ve…. olmak üzere kısmi olarak bölünmesine karar verildiği, davacıların murislerinin alınan bölünme kararına katılarak olumlu oy kullandığı ve kararın oybirliği ile alındığı, … AŞ’nin mülkiyetinde olan taşınmazın bölünme sonrası kurulacak şirketlere ayni sermaye olarak devredildiği, bölünme ve taşınmazın belirlenen bedel üzerinden davalı şirketlere ayni sermeye olarak devredilmesi kararına davacıların murisleri de katılmış olup davacıların değer düşüklüğü sebebine dayanmalarının kişinin kendi muvazaasına dayanamayacağından mümkün bulunmadığı, taşınmazın mukayyet değeri anılan bilirkişi raporu ile belirlenmiş olup bu bedel 256.764 TL olduğu ve bölünme ve devrin yapıldığı dönem için cari mevzuata göre taşınmazın mukayyet değerinin esas alınması zorunlu olduğu, sayılan sebeplerle davacıların bölünme kararı ve taşınmazın ayni sermaye olarak konulması işlemine karşı murislerinin alınan kararlara iştirak etmiş olmaları sebebiyle muvazaa nedenine dayanarak tapu iptal ve tescil davası açması hukuken mümkün bulunmadığı, davalı şirketlerin sermaye artırımı ve bu artırımda mevcut ortakların rüçhan haklarının kısıtlanması kararları bu şirketlerin genel kurullarınca oybirliği ile alınmış kararlar olduğu, davacılar davalı şirketlerde ortak olmayıp … A.Ş’nin davalı şirketlere ortak olmaları davacıların da … A.Ş.’ye ortak olması şeklinde aralarında dolaylı bir ilişki bulunduğu, davacılar davalı şirketlerde ortak olmadığından bu genel kurul kararlarına karşı iptal davası açma hakları bulunmadığı, alınan kararların oybirliği ile alınması karşısında davacıların ortağı olduğu … AŞ’nin de alınan karara iştirak ettiği anlaşıldığı, davacıların burada doğacak zararları var ise bunu davalı şirketlere karşı değil A.Ş’nin kendisine veya kararın alındığı genel kurullara katılan ve şirketi temsil eden ilgili yönetim kuruluna yöneltmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.’’
- Yargıtay ilamında, bölünme ve devrin yapıldığı dönem için cari mevzuata göre taşınmazın mukayyet değerinin esas alınması zorunlu olduğu ifade edilmiş olup, bölünme kararına ilişkin genel kurullarda olumlu oy veren onay verenlerin muvazaa nedenine dayanarak tapu iptal ve tescil davası açması hukuken mümkün bulunmadığı ifade edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
- DEĞERLENDİRMELERİMİZ
Bilgilendirme Notumuz’da ticaret şirketlerinin bölünme kavramı incelenmiş olup, bölünmeye ilişkin hukuki prosedürlere ilişkin bilgilendirmeler yapılmıştır.
İşbu Bilgilendirme Notu, ele aldığı konuların genel bir bakışı olarak hazırlanmıştır. Burada sağlanan bilgiler yayınlandığı gün itibariyle doğrudur. Marmara + İyiöz Hukuk Bürosu, bu yayının dayanarak alınan herhangi bir eylemden dolayı sorumlu tutulamaz.
[1] Tekinalp, Ünal Sermaye Ortaklıklarının Yeni Hukuku, 4. Bası, İstanbul 2015, sy 731
[2] Tekinalp, Ünal Sermaye Ortaklıklarının Yeni Hukuku, 4. Bası, İstanbul 2015, sy 731
[3] Tekinalp, Ünal Sermaye Ortaklıklarının Yeni Hukuku, 4. Bası, İstanbul 2013, sy 666
[4] Tekinalp, Ünal Sermaye Ortaklıklarının Yeni Hukuku, 4. Bası, İstanbul 2015, sy 727